5 Mayıs 2014 Pazartesi

Bu Çiçek, Senin İçin


Bu Çiçek, Senin İçin

Doruktan senin için kopardım bu çiçeği 
O sarp bayırdan hani, suya iner eteği 
Kartalın bildiği yalnız ve yaklaşabildiği 
Sessizce seprilmişti kayanın çatlağında. 
Gölgeler yıkıyordu burnun sağrılarını 
Açıkça görüyordum: bir yengi alanında 
Nasıl kızıl ve parlak bir utku anıtı 
Olanca görkemiyle bir anda kurulursa 
İşte tıpkı öylece 
Güneşin gömülüp gittiği yerde gece 
Bulutlardan bir tak yapıyordu kendine. 
Yelkenliler bir bir erirken uzakta 
Birkaç çatı eğimli bir vadinin dibinde 
Parlayıp görünmekten ürker gibiydi sanki. 
Sevdiğim, senin için kopardım bu çiçeği! 
Evet, rengi uçuk ve koku yok tacında 
Çünkü kökü dağların bu çetin yamacında 
Yalnız su yosununun acı tuzunu içmiş. 
Dedim ki: garip çiçek, şu tepenin üstünden 
Bulutların, yosunun ve teknenin gittiği 
Uçsuz bucaksızlığa yolcu olmalıydın sen. 
Git öyleyse bir kalbin 
Herşyeden daha derin uçurumunda dağıl 
Başka bir acun olan o göğüste sol artık 
Göğün seni sular için yarttığı besbelli 
Ben'se Sevda'ya adadım işte seni! 
Rüzgar birbirine katıyordu suları; 
Yavaş yavaş silinen 
Belirsiz bir ışık kalmıştı yalnız günden 
Ah! nasıl acılıydım ve nasıl da derinden! .. 
Düşler içindeydim ve kapkaranlık Gece 
Sonsuz titreyişlerle doluyordu içime.

Victor Hugo

0 yorum:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

Reklam

 

Sponsorlar

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe
 

Templates by Nano Yulianto | CSS3 by David Walsh | Powered by {N}Code & Blogger