7 Mayıs 2014 Çarşamba

Ölünün Odası


Ölünün Odası

Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş; 
Yerde çıplak bir gömlek; korkusundan dirilmiş. 
Sütbeyaz duvarlarda çivilerin gölgesi 
Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi… 
Yatıyor yatağında dimdik, upuzun, ölü; 
Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü. 
Bezin üstünde ayak parmaklarının izi; 
Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi. 
Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana; 
Gözleri renkli bir cam; mıhlı ahşap tavana. 
Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var; 
Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar. 
Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an; 
Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan. 
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm; 
Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm

Necip Fazıl Kısakürek

0 yorum:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

Reklam

 

Sponsorlar

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe
 

Templates by Nano Yulianto | CSS3 by David Walsh | Powered by {N}Code & Blogger