7 Mayıs 2014 Çarşamba
Ölünün Odası
Gönderen
Unknown
zaman:
23:37
Ölünün Odası
Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;
Yerde çıplak bir gömlek; korkusundan dirilmiş.
Sütbeyaz duvarlarda çivilerin gölgesi
Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi…
Yatıyor yatağında dimdik, upuzun, ölü;
Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü.
Bezin üstünde ayak parmaklarının izi;
Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.
Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;
Gözleri renkli bir cam; mıhlı ahşap tavana.
Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;
Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar.
Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an;
Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm
Necip Fazıl Kısakürek
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Kategoriler
- Ahmet Hamdi Tanpınar
- Akrostiş Şiirler
- Ali Erdem Ural
- Arif Dino
- Atilla İlhan
- Behçet Necatigil
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- Can Yücel
- Enis Akın
- Fatin Hazinedar
- İbrahim Sadri
- Kaan İnce
- Mehmet Akif Ersoy
- Namık Kemal
- Necip Fazıl Kısakürek
- Populer Şiirler
- Rıfat Ilgaz
- Rıza Tevfik Bölükbaşı
- Sait Faik Abasıyanık
- Salih Bolat
- Şennur Sezer
- Victor Hugo
- Yahya Kemal Beyatlı
- Zerrin Taşpınar
- Ziya Paşa
- Zübeyir Kındıra
0 yorum:
Yorum Gönder